Başkanlık Sistemi Türkiye’ye uygun mudur?
Merhaba arkadaşlar internette gündelik olaylar bakarken Çağrı Bey‘in sitesinde buldum kendimi. Şu yazıyı gördüm ve sizlerle paylaşmak istedim.
Başkanlık Sistemi Türkiye’ye uygun mudur?
Başkanlık sistemi tartışmaya açılınca, Türk tarihinde, Devleti ele geçirmeğe çalışan kimilerine göre Hamam tellağı, kimi tarihçiye göre günümüzün Koramirali ama her halükarda Maceraperest biri olan Patrona Halil geldi aklıma.
Yıl 1730 Osmanlı Sultanı damadı Nevşehirli İbram ile birlikte Sadabad’ta keyf çatarken,yine Türk olan askerler çatır çatır cephelerde şehit olurken Patrona Halil diye bir Devşirme (Türk olmayan) hamam tellağı çıkar ve birkaç on sayıdaki arkadaşı ile 28 eylül günü isyan başlatır.
Saray zorbalara boyun eğer,Halk nereye gittiğinin farkında olmadan Devletin geleceğini düşünemeden bu zorbaların ardına takılır ve bu zorbaların Devleti ele geçirmelerine yardımcı olurlar.Devlet 2 ay boyunca bu zorbaların elinde kalır.Zorbalar akıllı olsalar ele geçirdikleri değeri kullanabilselerdi bugün Dünya’nın da Türklerin de kaderi değişik olabilirdi.
O günden bu güne 280 yıldan fazla geçmesine rağmen hala bu toplum Devletine sahip çıkmayı öğrenememiş, Osmanlının son zamanlarında kimilerin zorbalıkla, kimilerinin entrikalarla, son zamanlarda da sözde Demokratik hakları suiistimal ederek Siyasilerin Devleti ele geçirme girişimlerine hala bön bön bakmakta hatta yardımcı olmakta,olayı kavrayamamaktadır.
Başkanlık yada yarı başkanlık sistemleri,kısmı de olsa Demokrasiyi,insan hak ve hukukunun tarif edilip Devletten ziyade Halkın güvencesinde olan bilinçli toplumlar içindir.Çoğunluğunun hala Adem ile Havva yani Allahın yarattığı gibi yaşayıp Demokrasi ve ‘’Vatandaşlık’’ hakkının bile bilincinde olmayan toplumlar için değildir.
Seçmen iradesinin bir çuval un ile yada bir çift ayakkabı ile satın alınabildiği,’’çocuğunu işe yerleştireceğiz,sana iş bulacağız,v.s.’’ gibi çeşitli vaatlerle kandırılıp iradesine ipotek konulabildiği Halklar için Başkanlık sistemi uygun değildir.Bunun yerine biribirlerini denetleyen,Kuvvetler ayrılığına dayalı şuan ki yürütme sistemi (Demokrasinin Türkiye çeşidi) bizim gibi yarı hatta bir kısmı zır cahil toplumlar için en uygunudur.
Mevcut durum Kuvvetler ayırımına müsaade verdiği halde Ülke ,sanki tek çavuşun boru çalma düzenine sokulmuş gibidir.Sistemin kuruluşu gereği kuvvetler ayırımı olmasına rağmen yürütme hemen her şeye burnunu sokmak istemekte bu hakkı kendinde görmektedir.Başkanlık sistemi bizim gibi toplumlar için tehlikelidir.O zaman sözde halkın tercihi oylarla bir Patrona Halil çıkar,yabancı güçlerin desteği ile Devleti ele geçirir bugün bir çok Arap Ülkelerinde olduğu gibi.
İnsanlar,Vatandaşlar ard niyetli Siyasetçilerin niyetlerine karşı bu kadar duyarsız olmamalıdırlar. Sonunda kendi yaşamlarının ötesinde çocuklarını da ilgilendiren bir tercihtir yapılmak istenilen.
ABD de Başkanlık sistemi vardır ama alt kurumları geliştiğinden Başkanın geldiği gibi gitme mecburiyeti vardır.ABD Başkanı semboldür.Bir artist dahi ABD de başkanlık yapabilir.Çünkü Başkanlık olmasına rağmen söz hakkı 5 ci sıradadır.Türkiye Cumhuriyeti rahmetle andığımız atalarımız tarafından 1923 yılında bir DEV çocuk doğurulmuş ama Demokrasinin olmazsa olmazları olan organları geliştirilemediği,İktidarlardan bağımsız kalamadığı için de cüce kalmıştır.Demokrasinin Alt organları geliştirilmeden getirilecek bir Başkanlık Türkiye’de Demokrasiyi de,Cumhuriyeti de bitirir .
-Hala,Devletin değil de hangi hile ile iktidara geldiği belli olmayan Siyasilerin emrinde ‘’Tak diye emrediyor,şak diye yapıyorum’’ diyen Genelkurmay başkanları varken,
-İktidar partisi hangisi ise en küçük Belde başkanları bile Kaymakamlardan kendisini üstün görüyor Kaymakamlar bu cahillerin karşısında aciz kalabiliyorlar ise,
-Hamam tellaklarından Padişah görmek istemiyorsak sistemimize sahip çıkmamız gerek.Cahil toplumlar için uygun olan bu Demokrasi çeşididir.
Çağrıbey Kayacık
About Post Author
Tags: başkanlık, başkanlık sistemi, başkanlık sistemi nedir, osman pamukoğlu